Yaklaşık olarak iki aydır sessizdim, içimden yazmak gelmiyordu ve belki de küsmüştüm klavyelere.. Bu zamanda hala klasik kağıt ve kalem kullanarak yazanlar kalmışmıdır diye merak ettim birden, heralde herşeyimiz dijitalleşiyor artık, devrimlerimiz ve aşklarımız bile..
Sığ sularda yüzerken rastladım sana,Kıyıya vurmak üzereydi tüm umutların,Elinden tutmak istedim "hayır" dedin,Meçhule doğru yol aldı yarınların..
Her seferinde kızgın kumlardan geçtim,Yaksa da ayaklarımı mecburen sabrettim,Sabrın sonu selamete götüren patikaydı,Tek kişilik bu yolda biraz daha ilerledim..
Bu gece telefonumun ekranında gördüğüm güncelleme uyarısı ile birlikte içimi bir heyecan kapladı ki sormayın gitsin! :)
"Bana bitmeyen bir tek şey söyle, Söyle sonsuza inanayım..." (FD)Bitmeyen aşk, gerçek aşk, büyük aşk..Kendimizi kandırmayalım, bu cümleleri daha önce kaç defa kurduk kimbilir?
İkinci e-kitabımı da sizlerle çok kısa bir sürede paylaşmanın mutluluğunu yaşıyorum. Yalnızlık Üzerine adlı bu kısa hikayemde, kısa süreli yaşanan bir aşkın filizlenmeden toprağa gömülüşünü ve tek taraflı olarak yok oluşunu okuyacaksınız.
İlk kitabım olan Mezarlık Hikayeleri 1 - Mutlu Yuva ile kısa öykü serilerime başlıyorum. Ağırlıklı olarak mezarlık ve çevresinde kurulu olan hikayelerde, insanların psikolojik sorunları ve bunlara kendi içlerinde buldukları çözümleri anlatmaya çalışıyorum.
Windows 8 yüklü makinelerde altı aydır kullanılabilen Internet Explorer 'in son sürümü Windows 7 ve Windows Server 2008 yüklü makinelere de geldi.
Çok üzülmedim bu sefer ardından biliyor musun? Seni sen yapan her şeyi bir yap-boz gibi söküp takmaktan, her defasında yazı tura atmaktan, başka sevdalara aşk borçlanmaktan bıkmıştık ikimizde zaten..
Aradan günler geçer, hatırlanmazsın.. Sevgini yetim bir çocuk gibi annesiz büyütmeye çalışırsın, ama olmaz. Tutmaz ellerinden hayat, yüzüne bile bakmaz gökyüzü, umursamaz senin orada yalnız olduğunu hiç kimse!