Kafamın içi daha bi' dolu sanki bugün, ama ben boş tarafını görüyorum yine..
Uzun zamandır hiç bu kadar rahat ve huzurlu hissetmemiştim. Artık geceleri yastığa başımı koyduğumda daha az düşünüyorum..
Dun gece kayan bir yildiz gordum, Belki bendim, belki de benligimdi o, Ayni gokyuzunde seni de gordum, Yukselen bir dolunay, daha gencliginin baharinda, Yukseldikce parliyor, parladikca beni de aydinlatiyordu..
Şimdi seni her gördüğümde,İçimde bir acı,Kalbimde darağacı,Asarım sevdamızı,Müebbete dayanmaz yüreğim..
Geçmişe dair hiç bir iz kalmasın istiyor insan,Anılar birer birer silinsin, yok olsun hatıralar,Ama içlerinde sen varsın diye huysuzlanıyor insan,Kaybetmek istemiyor o güzel duyguların bıraktığı tadı..
Bembeyaz örtüsüne bürünmüş doğayı seyrederken,Elimde sıcak sahlebimi yudumluyorum..
"Güven bir ruh gibidir, terkettiği bedene asla geri dönmez" demiş Shakespeare..Hayatta bizi en fazla yaralayan hep en sevdiklerimiz olmuyor mu?
Akşam olup yatağa girdiğinde, tatlı bir tebessüm sarıyorsa yüzünün dört bir yanını..Uykuya dalamıyorsan hemen, düşünceler dolaşıyorsa aklının ücra sokaklarında..
Bu üç soğuk kelime ile özetlenebilir hayat.. "Asla" kelimesi yalnızlıkları, "Ardına" kelimesi pişmanlıkları ve "Bakma" kelimesi korkuları getiriyor aklıma!
İnsanoğlu hiç uyanmak istemiyor bazen, yeni bir günü daha kaldıramayacağını düşünüyor. Her şey öyle üst üste geliyor ki bazen, kaldırabileceğinizden fazla yük yükleniyor sırtınıza..