(Puanım 10/10) Gerçekten son zamanlarda izlediğim en eğlenceli ve en çok anlam taşıyan filmlerden birisi oldu diyebilirim. Filmin bütün sinema tarzlarını birleştirip finalinde ise mükemmel bir mesajla noktalanmış, gerçekten iyi iş çıkarılmış.
Başroldeki karakterimiz "R", maalesef adını hatırlamıyor çünkü kendisi "zombi" olmuş. Konuşamıyor, tek yapabildiği homurdanmak ve salına salına ortalarda gezip "taze et" aramak. Ancak bir yandan sürekli düşünüyor, amaçları, idealleri ve hatta pikap ile müzik dinlemek gibi zevkleri bile var. Filmin bu ilk dakikalarında, günümüz iletişim çağında insanların zombiye dönüştüğü, çoğu şeyin farkında olmadan yaşadığı gibi çok ince mesajlar veriliyor.
Zombi kahramanımız bir gün yemek arayışındayken "Julie" ile karşılaşıyor ve ilk bakışta aşık oluyor. Ancak Julie ondan çok korkuyor ama diğer arkadaşlarını kaybettiği için çaresiz bir şekilde R 'ın dediklerini yapıyor. Birlikte R 'ın evine gidiyorlar, her ne kadar zar zor konuşarak "burada güvendesin" dese bile Julie alışık olmadığı bu durumdan çok korkuyor.
Bir kaç gün birlikte yaşayan ikili birbirlerine ısınıyorlar, bu ısınmayla birlikte R 'ın kalbi de çalışmaya başlıyor. Bu sahne de; dünya'daki her türlü sorunun ve problemin, en kötü kalpli ve en azılı suçluların bile sevgi ile bir zombiden insana dönüştürülebileceğinin mükemmel bir örneğini gösteriyor.
Sonrasında ise imkansız aşk başlıyor!
R, kızı zombilerden korumaya çalışıyor. Fakat aralarındaki ilk sürtüşmede Julie insanların yanına dönmeye karar veriyor, bu sefer R insanların arasına gizlice karışıyor ve kız onu insanlardan korumaya çalışıyor. Gerçekten seven insanın ölümü bile göze alabileceği çok güzel bir şekilde vurgulanmış.
Bütün olayların finali ise mükemmel bir son ile bağlanıyor. Tabi o sonu burada anlatırsam filmi izlemenizin bir manası olmaz :)
Ancak şunu söylemeliyim; filmdeki Kemikler (Bonies) denen yaratıklar, günümüzde geri döndürülmesi imkansız bir kötülük içine giren insanları temsil ediyor. İyi gibi gözüken ve korkmuş bir şekilde kendini savunmak için her gördüğünü öldüren insanlar da çaresizlik içerisindeler. Zombiler ise her ikisinin arasında kalan büyük bir çoğunluğu temsil ediyor ve uyanış için sevginin verilmesini bekliyorlar.
İşte biz o sevgiyi vermeye kendimizden başlamalıyız, verelim ki sevgi çoğalsın ve dünya daha yaşanır bir hale gelsin...